22 Mart 2017 Çarşamba

Çoğuldizge Kuramı Bağlamında Türkiye'de Çeviri Çocuk Edebiyatı

Özet
    Ülkemizde çocuk edebiyatı kavramının ortaya çıkışı, Tanzimat devrinde yapılmaya başlanan çeviri çalışmaları ile olmuştur. Bu dönemde gerek yetişkinler gerekse çocuklar için birçok eser Türkçe ’ye kazandırılmıştır. Dolayısıyla Tanzimat devrinde ve çocuk edebiyatının gelişimini sürdürdüğü cumhuriyet döneminde çeviri edebiyat, çocuk edebiyatı için kaynak olmuştur. Çoğul-dizge kuramına göre her türlü yazınsal metin bir dizge oluşturur. Çeviri edebiyat da genel edebiyat dizgesi içinde yer alan bir dizgedir. Çoğul-dizge kuramı çeviride kaynak metne bağlı kalma zorunluluğuna son vererek yeni görüşler ortaya koymuştur. Çoğul-dizge kuramının çeviri çalışmalarına getirdiği bu farklı bakış açısı ile Türkiye’de çeviri çocuk edebiyatı incelenmeye çalışılacaktır.
Giriş
    Çoğuldizge kuramı Itamar Even-Zohar tarafından 1970’li yıllarda geliştirilmiştir. Even-Zohar çoğuldizgeyi “birbirleriyle kesişen ve kısmen örtüşen, farklı seçenekleri kullanan, ancak üyeleri birbirine bağımlı, yapılandırılmış bir bütün teşkil eden çoklu bir dizge” olarak tanımlar.” (Tahir Gürçağlar, 2011, s.130). Bu kurama göre edebiyat, tarih, sosyoloji, psikoloji gibi disiplinler birer çoğuldizge oluştururlar ve birbirleriyle etkileşim halindedirler. Çeviri de genel edebiyat çoğuldizgesi içinde bir dizge oluşturur.
   “Çoğul dizge içinde çeviri yazın ayrı bir dizge olarak ele alınmalıdır. Even-Zohar “çeviri yazın” terimini sadece “çevrilmiş yazınsal yapıtların toplamı” olarak değil, “yapısı ve işleviyle bir dizge oluşturan metinler topluluğu” olarak tanımlar.”(Ülsever, 2005, s.74). “Çoğul dizge kuramına göre, çeviri kendi içinde bir dizge oluşturmakla kalmaz, aynı zamanda edebiyat çoğul dizgesinin ayrılmaz bir parçasıdır.” (Rifat, 2003, s.247) .
    “Zohar Shavit çocuk edebiyatının çevirisini çoğul dizge kuramı çerçevesinde ele alır. “Çocuk Yazını Çevirisinin Yazınsal Çoğuldizgedeki Konumu Açısından Belirlenmesi” adlı makalesinde Shavit, çocuk yazınını yazınsal çoğuldizgenin bir parçası olarak kabul eder.” (Zivtçi, 2005).  
     “Tarihsel süreç içinde çeviri çocuk edebiyatına baktığımızda, Tanzimat’la başlayan yenileşme çabalarının içinde çeviri edebiyatın önemli bir yer tuttuğu görülür. Edebiyat geleneğimizde başlangıçta, Batı’da olduğu gibi, çocuk edebiyatının yetişkinlerle ortak sözlü edebiyata (masallara ve destanlara) dayandığı ve ayrı bir çocuk edebiyatından söz edilemeyeceği için bu boşluğu doldurmakta çeviri çocuk edebiyatından yararlanılmıştır.” (Neydim, 2000, s.28). O dönemdeki batılılaşma çabaları çocuğa bakış açısını değiştirmiş ve çocuk yazınına duyulan gereksinimi ortaya koymuştur. (Çıkla, 2005).
    Tanzimat sonrasında genel edebiyat dizgesi içerisinde çocuklara yönelik çalışmalara yönelimlerin başladığı söylenebilir. Söz konusu bu çabalar, batı kaynaklı çocuk yazınından yapılan çeviriler sayesinde çeviri çocuk yazını dizgesinin oluşumuna katkı sağlamışlardır. Çocuk edebiyatının başlangıcını oluşturan ilk eserler Tanzimat’ın 20 yıl sonrasına rastlar. Şinasi’nin 1859’da La Fontaine’den yaptığı fabl çevirileri ve Yusuf Kamil Paşa’nın yine 1859’da yaptığı Fenelon’un Telemak isimli romanın çevirisi çocuk edebiyatının genel edebiyat dizgesi içinde kendine yer açmaya başladığının açık göstergesidir.
    Tanzimat’tan sonra yapılan çeviriler ile birlikte oluşmaya başlayan çocuk edebiyatı incelendiğinde; çeviri çocuk edebiyatının, çocuk edebiyatı dizgesi içinde merkez konuma sahip olduğu sonucu ortaya çıkar.
    “Çeviri yazının merkez konumda olması, etkin bir biçimde çoğuldizgenin merkezini biçimlendirmesi demektir.” (Rifat, 2004, s.194). Başka bir deyişle; çoğuldizge kuramına göre Tanzimat’tan Cumhuriyet’e kadar Türk çocuk edebiyat dizgesinde çeviriler birincil konumdadır. Even-Zohar’a göre çevirilerin birincil konumda olabilmeleri için bazı koşullar vardır; Çoğuldizge henüz oluşmamışsa veya varolan çoğuldizge yerleşme sürecinde ise; edebiyat çevresel ve güçsüz ise; edebiyatta bunalımlar ve boşluklar söz konusu ise çeviri eserler edebiyat çoğuldizgesi içinde birincil konumda bulunabilirler.(Rifat, 2003, s.247).
     Çoğuldizge kuramının kurucusu Even-Zohar çeviride kaynak metne sıkı sıkıya bağlı kalma zorunluluğunu ortadan kaldırır. (Rifat, 2003, s.248). Zohar’ın kuramsal görüşlerinden yararlanan Toury de çeviride erek metin odaklı bir çalışmayı benimsemiştir. Toury kuramında, “yeterlik” ve “kabul edilebilirlik” kavramlarında bahsetmiştir. Buna göre çeviri, kaynak dizge bağlamında yapılmışsa “yeterlik”, erek dizge normlarına göre yapılmışsa “kabul edilebilirlik” özelliği taşır.(Ülsever, 2005, s.77).
     Koller, “Einführung in die Übersetzungswissenschaft (Çeviribilime Giriş) adlı eserinde çocuk edebiyatını, edebiyatın özel türlerinden biri olarak tanımlar ve bu özel türlerin de çevirisinin kendine özgü olması gerektiğini belirtir. Bu türlerin çevirisinde edebi çeviride yeri olmayan ancak çocuk edebiyatında kabul gören ekleme, çıkarma veya yorumlamaların olabileceğini savunur.”(akt. Zivtçi, 2005).
    Çeviri çocuk edebiyatında farklı kültürlerden çevrilen çocuk kitapları, erek kültürdeki okuyucuyu farklı kültürel değerlerle karşı karşıya bırakır. Bu durumda erek kültürdeki çocuk okuyucu karşılaştığı yeni kültürü anlamlandırmakta zorluklar yaşayabilir. Bunun önüne geçmek için çevirmen kaynak metin üzerinde bazı değişiklikler yapma yoluna gider. Bu noktada çeviribilimin önemli kurallarından biri olan kaynak metne sadakat ilkesi çocuk edebiyatı çevirisinde geçerliliğini yitirir, bu ilkenin yerini erek kültür odaklı “kabul edilebilirlik” özelliği alır.
    Editör Müren Beykan, (2011) “Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Yayıncılığında Çeviri Sorunları” adlı makalesinde bu duruma çok uygun bir örnekleme yapmıştır: Kaynak metinde geçen İngilizce “grey” sözcüğü her zaman “gri” olarak çevrilemez, örneğin Türkçe ’de saçlarımız grileşmez kırlaşır, sular grimsi değil boz bulanıktır, bizde gri ayı yoktur, boz ayı vardır. Beykan’ın bu örnekte değindiği, çeviride kaynak metne bağlılık ilkesinin göz ardı edilerek, erek metin odaklı yani kabul edilebilir çeviri yapılmasının gerekliliğidir.
    Çeviride kabul edilebilirliği sağlamak adına çevirmen oldukça serbest davranabilir. Bu özgürlüğün sınırlarını belirlemek için Zohar Shavit iki ilke öne sürmüştür: Metni, çocuğa uygun ve yararlı olarak düzenlemek ve olay örgüsünü ve dili, çocuğun kavrama düzeyine indirgemek. (Shavit, 1991).
    “Çoğuldizgecilere göre alıcı kültürdeki (hedef dizge) sosyal kurallar ve yazınsal gelenek çevirmenin estetik önvarsayımlarını etkileyerek çeviri ile ilgili kararları ve yöntemleri yönlendirir.”(Aksoy, 2002,  s.43).
    Kaynak metinde, erek kültürdeki okuyucu kitlesinin alımlama sorunu yaşayacağı deyimler, kelime oyunları mevcutsa, kaynak metindeki özel isimler çocuk okuyucunun okuyamayacağı kadar karmaşıksa, olay örgüsünde “çocuğa uygunluk” ilkesinin aksi unsurlar varsa çevirmen metne müdahale etme yolunu seçebilir. Bu durumda çevirmen kaynak metinde bazı düzeltmeler, eksiltme ya da çıkarmalar ve kimi zaman da yerlileştirme gibi yöntemlerle çeviriyi çocuk edebiyatı dizgesine kazandırır. (Neydim,  2003, s.117).
    Bu durumu Necdet Neydim (2006) Küçük Prens eserinin çevirisi üzerine yazdığı bir makalede örneklemiştir: Küçük Prens eserinin bir yerinde yazar Exupery, 1920 yılında halkına zorla batılı kıyafetler giydirmeye çalışan Türk bir diktatörden bahseder. Neydim’e göre yazar bu örneği vererek hedef kitle olan batılı çocuğa doğulu imgesinin fantastik unsurunu göstermiştir. Ancak Türk okuru için aynı imgelem söz konusu değildir ve örnek özellikle çocuk okuyucunun kafasında soru işaretlerine yol açacak ve alımlama sorunlarına neden olacaktır. Bu nedenle birçok çevirmen çeviriyi yaparken metni yumuşatma yoluna gitmiştir. ““Bir dediği dedik Türk önderi,”  Tomris Uyar; “Buyurgan bir Türk Hükümdarı,” Nihal Yeğinobalı; “Dediği dedik sınırsız yetkili Bir Türk başkanı,” Selim İleri; “Bir Türk lideri,” Fatih Erdoğan; “Büyük ve değerli komutan Atatürk,” Emel Tanver; “Bir Türk yönetici,” Cemal Süreyya; “Dediği dedik bir Türk önderi,”  Azra Erhat” .
    Zohar Shavit’in (1991) de işaret ettiği gibi, eğer bir metin çocuklar için uygun değilse ya da çevirmene göre okuyucu çocuk metni anlamada güçlük çekecekse, örnekte de görüldüğü gibi büyük değişikliğe uğrar.
    Even-Zohar’a göre çeviri metnin hedef işlevi, bir kültüre ve yazın geleneğine yeni türler ve eserler kazandırmak olduğu zaman, özgün metinde ortaya çıkan türler daha sadık bir yolla yaratılır. Yani çeviri metin alıcı kültür içinde kendine yer edinerek hem erek kültürün yazınsal geleneğini hem de çeviri yazınını zenginleştirir. (Aksoy, 2002,  s.44).
    Bu bağlamda merkez konumda bulunan çeviri çocuk yazını, yeni oluşan çocuk edebiyatına yazınsal örnekler sunar ve bu örneklerin geliştirilmelerini sağlar. Çeviri eserler aracılığıyla yerli çocuk yazını dizgesine daha önce bulunmayan türler ve özellikler girer.
    Örneğin Daniel Defoe’nun Robinson Cruseou romanı cumhuriyet öncesinde ve sonrasında birçok kez çevrilerek Türkçe’ye kazandırılır ve roman türü bu yolla yerli çocuk yazınına girer. (Karababa ve Şahin, 2011). Bunun yanı sıra Şinasi’nin La Fontaine’den yaptığı fabl çevirileri, bu türün de yerli çocuk edebiyatına kazandırılmasını sağlar.
    Cumhuriyet öncesinde olduğu gibi cumhuriyet sonrasında da çeviri çocuk edebiyatı, Türk çocuk edebiyatı dizgesi içinde önemini korur. Cumhuriyetin ilk dönemlerine baktığımızda; Türk yazarların çocuk edebiyatına özgün eserler kazandırma çabasının hakim olduğu görülmektedir. Bu yıllarda çeviri çocuk edebiyatı ikincil konuma geriler. Ancak bu eserlerde etkin olan yine batı kültürü, dolayısıyla da çevirilerdir.(bkz. sempozyum 2 s.838). 1950’li yıllardan itibaren ise çeviri çocuk yazını tekrar canlanmaya başlar. Bu dönemde çevrilen eserlere bakıldığında önceliğin çocuk klasikleri olduğu görülmektedir. Yerli edebiyat dizgesinin Orhan Veli Kanık, Sabahattin Eyüboğlu, Nazım Hikmet Ran gibi önemli isimleri bu dönemdeki çeviri faaliyetlerine katkı sağlar. Böylece çeviri çocuk edebiyatı; Türk çocuk yazını dizgesinde tekrar birincil konuma yükselir. (Neydim, 2003, s.49).


SONUÇ
    Bu çalışmada Türkiye’de çeviri çocuk edebiyatı, çoğul-dizge kuramı ilkelerine göre ele alınmış ve incelenmiştir. Tanzimat devrinde başlayan çeviri çalışmaları çocuk edebiyatındaki ihtiyacı ortaya koymuştur. Özgün eser verilemeyen çocuk edebiyatındaki bu ihtiyaç çeviri eserler ile giderilmeye çalışılmış bunun sonucunda çeviri edebiyat merkez konuma yükselmiştir. Çoğul-dizge kuramı çocuğa uygunluk ilkesi doğrultusunda kaynak metne sıkı sıkıya bağlı kalma zorunluluğunu ortadan kaldırmış bunun yerine “kabul edilebilirlik” ilkesini getirmiştir. Bununla birlikte erek kültür odaklı çeviriler yapılarak kaynak kültür ile erek kültür arasındaki farklılık sorunu ortadan kaldırılmıştır. Cumhuriyet döneminde çocuk edebiyatı yazarlarımız özgün eserler vermeye çalışmışlar ve bu çalışmanın bir sonucu olarak çeviri çocuk edebiyatı ikincil konuma gerilemiştir. Ancak bu girişim çok uzun soluklu olmamış ve çeviri eserler tekrar merkez konumda yer almaya başlamışlardır. Necdet Neydim’in de belirttiği gibi Tanzimat’tan bu yana oluşturulmaya çalışılan çocuk edebiyatında çeviri, merkez konumunu sürekli korumuştur. Klasiklerin sürekli olarak yeniden gündeme geldiği ve yeni tür ve bakış açılarının yeterli izlenmediği çocuk edebiyatında, yerli çocuk edebiyatı güçlü bir şekilde gelişememiş, çevirinin egemenliğinde kalmış ve klasiklerin üstünlüğüyle sürmüştür. (neydim çocuk edebiyat s 92)








KAYNAKÇA
Aksoy, B. (2002). Geçmişten Günümüze Yazın Çevirisi. Ankara: İmge Kitabevi.
Beykan, M. (2011). Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Yayıncılığında Çeviri Sorunları. 3. Ulusal
    Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Sempozyumu. 05-07 Ekim 2011. Ankara: Ankara Üniversitesi
    Basımevi.
Çıkla, S. (2005).  Tanzimattan Günümüze Çocuk Edebiyatı ve Bazı Öneriler. Hece Dergisi,
     9(104).
Karababa, C., Şahin, F. (2011). Çocuk ve Gençlik Yazınındaki Yabancı Dil Öğelerinin
    İncelenmesi ve Değerlendirilmesi. 3. Ulusal Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Sempozyumu. 05-
    07 Ekim 2011. Ankara: Ankara Üniversitesi Basımevi.
Neydim, N. (2000). Çocuk ve Edebiyat Çocukluğun Kısa Tarihi Edebiyatta Çocuk Figürleri.
    İstanbul: Bu Yayınları.
Neydim, N. (2003). Çeviri Çocuk Edebiyatı. İstanbul: Bu Yayınları.
Neydim, N. (2006). Küçük Prens Çevirilerindeki Çevirmen Kararları. www.ceviribilim.com
Rifat, M. (2003). Çeviri Seçkisi I Çeviriyi Düşünenler. İstanbul: Dünya Yayıncılık.
Rifat, M. (2004). Çeviri Seçkisi II Çeviri(bilim) Nedir? Başkasının Bakışı. İstanbul: Dünya
    Yayınları.
Shavit, Z. (1991). Çocuk Yazın Çevirisinin Yazınsal Çoğuldizgedeki Konumu Açısından
    Belirlenmesi. (çev. Pınar Besen). Metis Çeviri Dergisi, 15.
Tahir Gürçağlar, Ş. (2011). Çevirinin ABC’si. İstanbul: Say Yayınları.
Ülsever, Ş. (2005). Karşılaştırmalı Edebiyat ve Edebi Çeviri. Eskişehir: Eskişehir Osmangazi
    Üniversitesi Yayınları.


    
    



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder